Çaydanlığın suyu elime döküldüğü için elim yandı.
Gece geç uyudum ve sabah namazına kalkamadım.
Havalar çok soğumuştu, bu yüzden hastalandım.
Kahvaltı yapmadığım için karnım ağrıyor.
Kalitesiz inşaat malzemeleri kullanmadı ve depremde kolayca yıkıldı.
Kırmızı ışıkta geçtiğim için ceza yedim.
Maç oynarken düştüğü için ayağı kırıldı.
Seninle sahile gelirim ama denizde yüzemem.
Sınava çalışmadım ve sınavdan çok düşük not aldım.
Kendimizi yenilersek çağdaş dünyaya uyum sağlarız.
Kimseyi üzmeyin ki başkaları da sizi üzmesin.
Kirazlar olgunlaşmadan onları canım çekmiyor.
Kitabı alabilmek için kaydınızı yaptırmanız gerekiyor.
Kitap okursan düşünme yeteneğin gelişir.
Maddi imkansızlık yüzünden okuyamamış.
Mahallemizi güzelleştirmek için bir proje hazırladık.
Malzeme yetersizliğinden inşaat yarım kaldı.
Müdür, yaşlı adama ters ters baktı. Adamcağız utancından büzüldükçe büzüldü.
Müzik dinleyebilirsin ama sesini fazla açmayacaksın.
Ona sık sık öğüt verirdi; iyi bir insan olsun diye.
Onu görmedikçe, yardımcı olamam.
Otobüse binemediği için çevresinden yardım istedi
Öfkesini yenmek için dışarı çıktı.
Öğretmen derse girince gürültü kesildi
Para gelmezse ürünler gönderilmeyecek.
Pencerenin açılmasıyla kağıtlar etrafa dağıldı.
Personelin maaşı arttığı taktirde verimi artar.
Sabaha kadar eğlenmiş ki bu saate kadar uyuyor.
Saha çamur olduğu için maç ertelenmiş.
Sen istemedikçe biz buradan gitmeyiz
Seni mutlu edeyim diye bu hediyeyi aldım.
Seni ziyaret edemedim, çünkü hastaydım.
Senin sevgin bittiği için rüzgarlar sustu, yağmurlar yağmaz oldu
Seninle eve gelirim ama kapıyı açamam.